14215,79%0,33
42,84% 0,06
50,65% -0,05
6179,38% -0,20
10014,28% 0,39
Her yıl milyonlarca gencimiz, hayatlarının belki de en kritik virajlarından birine giriyor: YKS.
Sınav sonuçları açıklanıyor, kimi sevinç gözyaşı döküyor, kimi ise hayal kırıklığı yaşıyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki YKS, gençliğin kaderini tayin eden tek ölçüt değil.
Üniversite kazanmak elbette önemli. Çünkü gençler için yeni bir yol, yeni bir çevre, yeni bir kimlik inşa etme fırsatı demek. Ama üniversite sadece diploma veren bir kurum değil; hayata hazırlanılan, insanın kendini tanıdığı, sorumluluk aldığı ve ufkunu genişlettiği bir okul aslında.
Ne yazık ki sınav odaklı sistem gençleri çoğu zaman “puan" ile ölçüyor. Halbuki gençlik bir rakamdan, bir sıralamadan ibaret değildir. Her gencin kendi potansiyeli, yeteneği ve hayalleri vardır. Üniversite bu potansiyeli keşfetmek için bir araç olmalı, bir amaç değil.
Bir başka gerçek de şu: Üniversite okumak artık tek başına gelecek garantisi değil. Gençlerimizin sadece derslere değil, hayata dair becerilere de yatırım yapması gerekiyor. Dil öğrenmek, farklı alanlarda kendini geliştirmek, gönüllü çalışmalar yapmak, üniversite yıllarını doldurmanın en güzel yollarından biri.
YKS sonuçları açıklanırken, hem gençlere hem ailelere bir hatırlatma yapmak gerek: Bu sınav bir son değil, bir başlangıçtır. Kazanmak ya da kazanamamak, insanın değerini belirlemez. Asıl mesele, gençlerin kendi yollarını bulmalarıdır.
Ve belki de en önemlisi, gençlerimizin geleceğe umutla bakabilmesi. Çünkü onlar sadece üniversitenin değil, bu ülkenin de geleceği.