Kış mevsimine geçişte gecelerin uzaması ve evde geçirilen vaktin artması sebebiyle fiziksel aktivitenin azaldığı , paketli gıda ve fastfood tüketiminin arttığı görülmektedir. Bu durum da sağlıksız bir yaşam şekline ve obeziteye neden olmaktadır.
Peki Ne Yapmalyız?
Hareket etmeliyiz...
Kış mevsiminde hava şartlarının soğumasına bağlı olarak evlerden çıkmak istemiyoruz . Bu da hareketsiz bir yaşam sürecine sebebiyet veriyor. Bizlerin yapması gereken fiziksel aktivitemizi olabildiğince arttırmak .Bir yere giderken toplu taşıma kullanmak yerine yürüyerek, asansöre binmek yerine merdivenleri tercih ederek ufak tefek yaşam değişiklikleri yapmalıyız.
Metabolizmamızı Yavaşlatmamalıyız!
Günde en az 2-2,5 litre su tüketimi. Kışın çok fazla susuzluk hissetmediğimizden dolayı su tüketimini azaltmaktayız. Sularımıza meyveler ekleyerek aromalandırmak biraz da olsa su tüketimimizin artmasına yardımcı olmaktadır, bunun yanı sıra lifli(posalı) gıdalar hem bağırsak hareketlerini düzenler hem de bağışıklık sistemimizin sağlığını destekler. Bu yüzden posa içeriği yüksek olan kuru baklagiller, sert kabuklu meyveler, tahıl ürünleri ve sebzelerin diyetimizde yer alması gerekmektedir.
Haftada 2-3 kez kurubaklagil tüketimi , meyveleri kabuklu şekilde tüketmek, tabağımızda farklı, çeşitli besin gruplarını bulundurmak diyetimizdeki posa miktarının artışına katkı sağlayacaktır.
Ve son olarak bağışıklık sistemimizi güçlendirmeliyiz.
Kış mevsiminde hastalıkların artmasına bağlı olarak bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için doğal antioksidan olan nar ve C vitamini bakımından zengin meyvelerden olan portakal, mandalina, greyfurt, limon gibi turunçgillere diyetimizde yer vererek bağışıklığımızı ayakta tutmalıyız...
Haftaya yeni konularla görüşmek üzere, sağlıklı kalın...
Cansu Ustaoğlu
DİYETİSYEN
