İklim değişikliğiyle mücadele çağımızın en acil sorunlarından biri. Ancak bu mücadele ne yazık ki, yer yer ideolojik ve sektörel bir silaha dönüşmüş durumda. Türkiye'de ve dünyada son yıllarda gündeme gelen "İklim Yasaları", özellikle tarım ve hayvancılık alanında sınırlayıcı, hatta yasaklayıcı uygulamalara zemin hazırlıyor. Peki, doğayı korumak adına üretimi durdurmak ne kadar mantıklı
Hayvancılık Günah Keçisi mi?
Yeni yasa taslaklarında dikkat çeken başlıklardan biri, büyükbaş hayvancılığın "metan salınımı" nedeniyle çevreye zarar verdiği gerekçesiyle kısıtlanmasıdır. Metan gazının, karbondioksite kıyasla 25 kat daha güçlü bir sera gazı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Ancak bu gerçeklik, hayvancılığı yasaklamayı meşrulaştırır mı?
O zaman sormak gerekir: Binlerce yıldır hayvancılıkla geçinen Anadolu köylüsü, bir anda "iklim düşmanı" mı ilan edilecek? Oysa sorun, küçük çiftçide değil, endüstriyel tarım ve hayvancılığın kontrolsüz büyümesinde yatıyor.
Tarım Arazileri ve Yeni Yasa
İklim Yasası çerçevesinde, "yüksek karbon salımı riski taşıyan üretim alanları" olarak tanımlanan bölgelerde tarımsal üretime kısıtlama getirilmesi planlanıyor. Bu ifade, belirsizliği nedeniyle neredeyse her türlü ekim-dikim faaliyetinin denetim altına alınmasına kapı aralıyor. Kuraklık ve erozyon riski gerekçesiyle sulamalı tarım faaliyetlerinin sınırlandırılması ise üreticiyi doğrudan vuracaktır.
Küresel Politikalara Dikkat
Birleşmiş Milletler ve AB tarafından desteklenen "iklim uyumlu kalkınma" politikaları, zaman zaman gelişmekte olan ülkelerin üretim yapılarını dönüştürmekten çok, baskılamayı amaçlar hale geliyor. Türkiye gibi gıda arz güvenliği için tarıma muhtaç ülkelerde bu tarz politikaların doğrudan kopyalanması, dışa bağımlılığı artırabilir.
Ne Yapılmalı?
Doğayla Uyumlu Üretim: Sıfır emisyon değil, "düşük emisyonlu üretim" hedeflenmeli.
Çiftçiye Destek: Hayvancılık ve tarım yapan üreticilere karbon dengeleme teşvikleri verilmeli.
Yasa Değil, Dönüşüm: Yasaklarla değil, teknoloji ve eğitimle dönüşüm sağlanmalı.
Veri Temelli Politika: Her bölgeye aynı yasa değil, iklime göre farklı uygulamalar geliştirilmeli.
Sonuç: Yasak Değil, Yol Göstermek Gerek
İklim Yasası'nın amacı doğayı korumaksa, bu hedef üreticiyi düşman ilan ederek değil, onu sürecin parçası yaparak gerçekleşebilir. Hayvancılığı ve tarımı iklim değişikliğinin suçlusu gibi göstermek, hem bilime hem de toplumsal gerçekliğe aykırıdır.
Hatice ÖZEK - KÖŞE YAZARI