Tarih: 11.11.2025 21:37

EĞİTİM: SESSİZ BİR ÇÖKÜŞÜN HİKÂYESİ"

Facebook Twitter Linked-in

Bu ülkede eğitim denilen şey artık bir sistem değil, bir enkazdır. Her gelen "yenilik" diyerek bir tuğla çekti, duvar yıkıldı, geriye sadece toz kaldı. Çocuklarımız sabahın köründe yola düşüyor, sırtlarında çanta değil yük taşıyor, okula gidiyor ama öğrenmiyor, sadece ezberliyor. Düşünmeyi değil, test çözmeyi öğretiyoruz; sorgulamayı değil, susmayı öğretiyoruz; hayal kurmayı değil, şablona girmeyi öğretiyoruz. Sonra da çıkıp "neden yaratıcı değilsiniz?" diye sormaya utanmadan devam ediyoruz.
Bu sistem başarı değil, itaat üretiyor. Devlet okulları kaderine terk edilmiş, öğretmenler yorgun, öğrenciler umutsuz. Bir mahallede çocuklar robotik kodlama öğrenirken, diğerinde hâlâ soba başında defter kurutuluyor. Biz ise hâlâ "herkese eşit eğitim" masalını anlatıyoruz. Eğitimde adalet yok, liyakat yok, vicdan yok. Liyakatsiz atamalarla okullar yönetiliyor, torpil nottan daha değerli hale gelmiş, öğretmenler atanamıyor, atananlar geçinemiyor. Bir ülke öğretmenine değer vermezse, o ülke zaten sınıfta kalmıştır.
Ama asıl felaket şu: Biz bu çöküşe alıştık. Çocuklarımızın içindeki ışık yavaş yavaş sönüyor ama kimsenin umurunda değil. Televizyonlarda "reform" kelimesi geveleyen yöneticiler, sahte başarı hikâyeleri anlatıyor, ama gerçek sınıflarda umut yok. Oysa bir ülkenin en büyük zenginliği altın değil, akıldır. Ve biz o aklı kaybediyoruz.
Bugün Türkiye'nin en büyük sorunu ne dövizdir, ne enflasyondur, ne bütçe açığıdır. Asıl sorun, akıl açığıdır. Düşünmeyi unutan bir toplum, yönünü de unutur. Sadece sınav kazanan ama hayatı kaybeden nesiller yetiştiriyoruz. Müfredatı her yıl değiştirip zihniyeti aynı bırakırsan, sonucu da aynı olur: ezberci, suskun, umutsuz bir gençlik.
Artık reform değil, devrim gerekiyor. Cesur, kökten, tavizsiz bir değişim. Sadece müfredatı değil, zihniyeti değiştiren bir devrim. Çünkü geleceği teknoloji değil, düşünebilen insanlar kurar. Eğitimde bu çığlık duyulmazsa, tarih bizi "kendi çocuklarını susturarak yok olan millet" diye yazacak.
Ve o zaman, tahtadan silinen yazı sadece ders değil, bir ülkenin geleceği olacak
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —